Tevriye sanatı, bir sözün yakın anlamını söyleyip uzak
anlamını kastetme sanatıdır.
UYARI: Kinaye ile karıştırılmamalıdır. Kinayede hem gerçek hem mecaz anlam söz konusu iken tevriyede iki anlam da gerçek anlamlıdır.
ÖRNEK 1:
"Tahir Efendi bana kelp demiş
İltifatı bu sözde zahirdir.
Maliki mezhebim benim; zira
İtikadımca kelp tahirdir."
İltifatı bu sözde zahirdir.
Maliki mezhebim benim; zira
İtikadımca kelp tahirdir."
ÖRNEK 2:
"Bu kadar letafet çünkü sende var.
Beyaz gerdanında bir de ben gerek."
Örnekte “ben” sözcüğü ile tevriye
yapılmıştır. Hem insan yüzünde yer alan siyah nokta hem de şahıs zamiri
kastedilmiştir.
ÖRNEK 3:
"Fuzuli gülmezdi çünkü çileli ve ciddi bir adamdı."
İpucu olarak özel adların kullanımını bilmek
esasen yeterlidir. Fuzuli bu cümlede hem “gereksiz” hem de özel ad olarak
kullanıldığı için tevriye sanatına örnektir.
ÖRNEK 4:
"Avazeyi bu âleme Davud gibi sal
Bâkî kalan bu kubbede hoş bir sada imiş."
Bâkî kalan bu kubbede hoş bir sada imiş."
Örnekte yine özel ad üzerinden tevriye
sanatı uygulanmıştır. Bâkî hem sonsuzluk anlamına gelir hem de şairin adıdır.
Bu da tevriye sanatına örnek oluşturur.
ÖRNEK 5:
"Bir delikanlı haramîdir deyü afv ettiler
Asmadan kurtuldu ammâ çok sıkılmıştır şarâb"
Asmadan kurtuldu ammâ çok sıkılmıştır şarâb"
Cümle
okunduğunda şarap, üzüm bağı bağlantısı kurulduğu görülür. Aynı zamanda bir
gencin affedilmesi anlamı vardır. Yani “asmadan” sözcüğü hem bağ hem de asma
işi olarak kullanılarak tevriye yapılmıştır.
Hazırlayan: Melih Özdamar
İçeriklerimiz, pdf anlatımlar dahil, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nca korunmaktadır. Telif haklarının herhangi bir şekilde ihlali, başka yerlerde isimsiz yayımlanması, çeşitli kitap kaynaklarında izinsiz yer alması, içeriğin izinsiz kopyalanıp başka bir isimle tanıtılması vb. ile yapan kişi, kişiler veyahut kurumlar hakkında gerekli işlemler başlatılacaktır.
Türkçe ve Edebiyat yönetimi.