YKS 2022 Değerlendirmesi


YKS 2022 çok ama çok kısa bir süre önce gerçekleşti malumunuz. En büyük sıkıntılardan biri olan Türkçe derslerine gereken önem vermeme, bu sınavla artık geride kalmış oluyor. Sorular, çalışan için oldukça rahattı ancak çalışmayan "kütüphane" âşıkları için zorlayıcıydı.

En Büyük Hata: Kaç Soru Geldi?

Hangi konudan neyin geldiğinden çok neyin yapılmak istendiği önemli artık. Şu başlıktan şu kadar soru diyerek bir yere varamazsınız. Yine de bakalım: Dil bilgisinde gelen 7 soru artık klasikleşti. MSÜ'de de 11 soru gelişti. Ortalama bakımdan iyi bir soru sayısı denebilir. Nitekim diğer branşlarda 7 soru normal karşılanırken bizim branşta 7 soru garipseniyor dil bilgisi için. Bu çok şaşırtıcı ve olmaması gereken bir durum.

Anlam bilgisi, dil bilgisi ile bütünlük oluşturabilecek şekilde sorulduğundan dil bilgisi bilmeyen biri için sorular zorlayıcı olabilir. Sebebini soracak olursanız dil bilgisinin anlam boyutu bulunmakta. Dil bilgisi derslerinde sadece ezber yapmaya çalışan öğrenciler, bu bağlamı elbette fark edemeyecektir. Örneğin yeterlilik fiilinin cümle içerisindeki gücü yetme ve ihtimal anlamları önem arz eder. Paragraf metnini iyi kavrayabilme adına basit ama tehlikeli bir ipucudur bu. Sadece bu değil elbette. Örneğin cümle tamamlama sorularında tamlama eklerinin kullanımı, kelimenin cümleye ve dizime uyumu yine dil bilgisi yolundan geçmektedir. Özellikle sıralama sorularında dil bilgisinin dizim gücünden faydalanmayan öğrenci sorun yaşamaktadır. Bunu sadece ek olarak düşünmeyin. Edatların, bağlaçların kullanımı burada devreye giriyor. Kısacası dil bilgisi ezber olmak yerine anlaşılmayı bekliyor.

Edebiyatta Sebep-Sonuç İlişkisi Var

AYT'de ise edebiyat bölümü geçen döneme göre kolay denebilir. Ancak çalışmayan biri için yine kolay olmayacaktır. Divan edebiyatındaki yoğunluk her sene olduğu gibi fazlaydı. Özellikle derslerde "Hocam, böyle bir dille sormazlar soruyu." diyen öğrencilerin azalacağı gün gibi ortada. Sebebi ise yine net: anlam. ÖSYM edebiyatta da ezberden uzaklaşmak istiyor, şairin edebî hayatı ve yaşadığı ortam önem arz ediyor. Öğretmenlerden beklenti bu yönde artık. O, şunu yazmış; bu, şunu yazmış yerine bu adam, bunu neden yazmış sorusu var. Ve gayet de doğru.

Dil ve edebiyat eğitiminde artık ezbere yer yok. İnatla var derseniz de on soruda iki diyelim biz ona. Bunu söyledik diye yazım ve noktalama sorularındaki ezber bilgisiyle gelenler olacaktır. Yazım ve noktalamada da yavaş yavaş mantık ve anlam devreye girecektir. Emin olabilirsiniz. 

Yeni kılavuz yolda...

Melih Özdamar - TDE Öğretmeni
Daha yeni Daha eski