İşbu yazıda eğitimden ziyade öğretim esas alınmıştır.
2024-2025 Maarif Modeli ile birlikte eğitim sistemimiz garip bir yola girdi. Amaçlar, arzular iyi niyetli olsa da birkaç profesörün ve eğitim bilimcinin fil dişi kulesinden yazdığı bir program olmaktan öteye gidemedi. Peki neden böyle oldu?
Son yılların Instagram, Facebook, Youtube gibi ortamlarının etkileyici bir özentiliği var: Finlandiya Eğitim Sistemi... Bizim Maarif Modeli'miz her ne kadar "yerli ve millî" dense de bu sistemden doğmuş belki de ucube bir sistem. En azından Türk dili ve edebiyatı dersi için...
Lisenin Anaokulu
Bu söylemi neden kullandın derseniz Türk dili ve edebiyatı dersinin artık safi etkinlik dersi olduğunu aktarabilirim. Normal branş yükü yetmedi; dinleme, yazma gibi sınavlarla öğretmenlerin sırtına bir yük daha bindirildi. Onlar da yetmedi bir hediye geldi: Maarif Sistemi...
Maarif Sistemi'nde Türk edebiyatında dile ve edebiyat tarihine dair resmen hiçbir şey bulunmamakta. Öğrenciden bir yazar, şair oluşturulmak istense de bu hayalden öteye gidemez. Neden mi? 40 kişilik sınıflarda, zorla okula gönderilen öğrencilerin olduğu bir ortamda yazar veya şair mi yetişir? Hepsini geçtim, millî deniyor ancak edebiyat tarihimiz, millî tarihimizle doğru orantılıyken hiçbir bilgi olmadan öğrencinin bunu bulması bekleniyor.
"Öğrenciyi araştırmaya yönelt, gitsin ansiklopedi okusun, Google'dan makaleler oluştursun, analizler yapıp sunsun." Çok minnoşça değil mi? Haftalar alıyor, haftalar! Kaç tane öğretmen, konu yetiştireceğim kaygısından göz seğirmesi yaşıyor, kimse bilmiyor. Etkinliklere boğulmuş hepsi. Yetmiyor, portfolyolarla belge peşinde koşuyorlar.
Tevfik Fikret Neden Sis Şiirini Yazdı?
Kâğıt üstünde sistem, bunu istiyor. Ancak öğrencinin disiplinler arasında iletişim sağlayarak "Sis" şiirinin oluşumuna dair bilgiyi kendisi bulsun deniyor. Peki burada öğretmenin görevi ne? Bir çeşit teknik direktörlük... Evet evet, öğretmen bir şey öğretmiyor ya da sadece aramayı öğretiyor. Ancak bu tekniğin 40 kişilik okullarda uygulanabilir olması kolay mı? Bunu yaptırmaya çabalayanlar devlet okullarındaki öğrencilerin hâllerini göremiyor mu? Evet, başarılı bir kesimimiz var ama onları da artık kendi millî tarihimizden uzak bir şekilde yetiştiriyoruz. Aksini söyleyenler çıkacaktır. MEB kitabında millî değerlere vurgular bolcadır, diyenler olacaktır. Ancak Millî Edebiyat'ın oluşmasında neler etkiliydi, Servetifünûn neden içine kapanan şairlerden oluştu, Tanzimat yazarları neden sürgün edildi? E tamam işte, öğrenci bulacak... Tamam da öğrenci bunun ne kadarını bulacak? Diyelim buldu, süre nasıl yetecek? Türk edebiyatı öğretmenlerinin içine düştüğü "konu yetiştirme buhranının" kimse farkında mı? Sadece dinleme, yazma sınavlarına "düzgün" bir notlama uygulayabilmek için haftalar gerekiyor. Her okulda en az 10 sınıf derecesi hesaplansın... Fil dişi kulesinden indirelim profesörlerimizi, kaç gün dayanabilecek bu duruma?
Çok mu zordu öğretmene işi bırakıp öğrenciyi yönlendirmesini sağlamak? Çok mu zordu İslamiyet Öncesi Türk şiirini öğretmene anlattırdıktan sonra öğrenciden etkinlik beklemek? Çok mu zordu Tanzimat Dönemi'nde olan bitenleri öğretmene sundurduktan sonra o dönemdeki şairlik, yazarlık durumlarını öğrenciye sorgulatmak? Şimdi Maarif Sistemi bunu yapıyor işte diyenler olacak ama ya ben gözlem yeteneğimi kaybettim ya da fil dişi kulelerden konuşmaya devam edilecek...
Dil Bilgisi Nerede?
Hocam biz, ezberci sisteme karşıyız! Ancak dil bilgisi anlamla bütünleşik ki diye bir cevap verilebilir. Örneğin "-ecek" ekinin kullanımı anlama göre değişiyor veyahut fiilimsilerin kalıplaşması anlamla bütünleşiyor... "Hocam, dil bilgisi ne işimize yarayacak?" absürtlüğü değil midir bu? Matematik gerçek hayatta ne işimize yarayacak demekten farksız mı şimdi bu söylem? "Hocam, biz zaten ortaokulda öğretiyoruz bunları..." Hadi ya? Rastgele bir okuldan, rastgele bir sınıftan 9. sınıf öğrencisi alalım... Kaç tanesi çatıyı anımsayacak, kaç tanesi yazım kurallarını bilecek? Resmen sistem anlattırmıyor, anımsat diyor. E tabi, her şeyi mükemmel öğrendi bu gençler... Evet, kendi içinde tutarlılığı olan bir sistem ancak reelde karşılığı yok. 12. sınıfa gelip adını yazmayı bilmeyen bir topluluktan habersizce hazırlanan absürt bir program...
Elbet düzen bir şekilde doğru yolu bulacak, elbet hayal kuranlarla değil de gerçekten millî bilinci olan bir sistem oluşturulacak ve öğretmene değer verilen ortam geri dönecek ama belki de çok geç olacak.
MELİH ÖZDAMAR
TDE ÖĞRETMENİ
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilAğzına sağlık hocam. Daha söylenecek tonlarca şey var da... siz iyi özetlemişsiniz.
YanıtlaSilÇok teşekkürler Melih hocam. Duygularımıza düşüncelerimize tercüman oldunuz.
YanıtlaSil